9 Nisan 2013 Salı

kayısı güzeli...






Hikâye de anlatılan efsaneye göre bir kadın, bir gün kucağındaki çocuğu ile birlikte bir mağaranın önünden geçerken içeriden gelen bir ses duyar.

Bu ses ona : “ içeri gir ve ne istersen al, ama en önemli olanı unutma.

Ayrıca: sen çıktıktan sonra kapının bir daha asla açılmayacağını da dikkate almalısın. Ancak bu fırsatı kaçırma, ama yine de en önemli şeyi unutma” diyordu.

Kadın mağaraya girer ve büyük bir servetle karşılaşır. Masanın üzerindeki altın ve mücevherleri görünce şaşkına döner ve çocuğunu yere bırakarak hemen büyük bir hırsla masanın üzerindekileri toplamaya başlar.

Bu sırada o esrarengiz ses yine duyulur : ” yalnız sekiz dakikan var” demektedir. Sekiz dakika çabuk geçer, kadın toplamış olduğu kıymetli taşlar ve altınlarla birlikte mağaranın dışına koşar ve kapı kendiliğinden kapanır… Bu sırada çocuğunu içerde unutmuş olduğunun farkına varır, ama kapı bir daha açılmamak üzere kapanmış bulunmaktadır.

Zenginlik uzun sürmez, ama ümitsizlik hep yaşar.

Aynı şey çoğu zaman bizim başımıza da gelir. Bu dünyada yaklaşık 80 yıllık ömrümüz vardır ve bir ses daima bize: ” Sakın en önemli şeyi unutma!“ der gibidir.

Önemli olanlar manevi değerler, inançlar, dikkatli olmak, aile, dostlar ve hayattır.

Ancak kazanç hırsı, zenginlik, maddi şeyler bizi öylesine büyüler ki, çoğu zaman en önemli şeyleri bir köşede bırakırız. Böylece zamanımızı bu tür şeylerle tüketir ve en önemli olan şeyi;

“Ruhun hazinesini“ bir köşede unuturuz. Asla aklımızdan çıkarmamamız gerekir ki bu dünyadaki yaşam çok çabuk geçer ve ölüm beklenmedik bir zamanda bizi yakalar.

Ve hayatın kapısı bizim için ebediyen kapanmış olacağından son pişmanlık bir fayda vermez.

Çünkü biz en önemli şeyleri unutmuş durumdayız…


***


neleri erteliyoruz öyle değil mi dostlar,neleri unutuyoruz,ne kadar basit şeyler için tüketiyoruz yaşamımızı...
rabbim unutturmasın bizi kendinden inşallah...



aslında daha önce paylaşmıştım kayısı güzellerimi,hem resim kalitesini beğenmediğimden,hem de babannem için hazırladığımız menüden olduğu için tekrar paylaşmak istedim sizlerle...

görüntüsü güzel...tadı güzel...yapımı kolay...daha ne olsun ama :)

haydi yapalım...

125gr tereyağ içine 1 yumurtayı kıralım,1su bardağı pudra şekeri ilave edelim yoğuralım,ardından 1 paket kabartma tozu,1paket vanilya ve 3,5 su bardağı kadar unu yavaş yavaş ilave edelim,ele yapışmayan yumuşak kıvamlı bir hamur elde etmeliyiz.
kıvamına gelen hamurlarımızdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp hafifçe elimle bastırarak şekillendirelim,yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize alalım ve 170 derece de çok kızartmadan pişirelim.

Fırından çıkan kurabiyelerimiz soğuyunca,1 kaseye toz şeker,diğer bir kaseye çay kaşığının ucu ile alıp yarım çay bardağı su ile karıştırdığımız kırmızı gıda boyasını alalım,diğer bir kaseye de kayısı marmelatı ya da bal,
koyalım,3-4 tane  limon ya da portakal yaprakları da gerekiyor,güzelce yıkayıp kuruttuktan sonra makasla bir parmak kalınlığında keserek hazırlıyoruz.



kurabiyelerimizin arasına önce marmelat sürüyoruz,sonra yaprak ekleyip diğer kurabiyemizi kapatıyoruz.Yarısını gıda boyamıza sonra toz şekere bandırıyoruz.

anlatması yapmasından uzun sürdü,umarım anlatabilmişimdir.

rengarenk,huzur dolu bir gün diliyorum,

sevgilerimle,

şeri...

8 yorum:

  1. Çok dogru rabbim bizi unutanlardan etmesin.Ellerine saglık.sevgiler

    YanıtlaSil
  2. ama lütfennn bu kadar güzel yapmak zorundamıydınnnnn:))

    ben uzun zamandır sadece seyrediyorum un ve şekerli gıdaları.ama karşılığını alıyorum 85 ten 77 kg. indim:)) çok mutlu oldum ama daha uğurlamak istediğim kilolar var.

    canım bugün nihayet aldığım şeker otu (stevia)yla tarifler yapmaya çalışacağım un yerine de yulaf unu yada kepeği daha çok sütlü tatlılar tabiiki çünki fazlasıyla eskiden beri aram yok tadarım ama aramam tarzı:))

    bu stevia bitkisi şeker hastalarına da tavsiye edilebilen ve normal şekerden çok daha tatlı olan bir bitki Antalya Türkiyemizdeki en büyük yetiştirici şehrimiz iyi de sonuç almışlar. İzmire yakın yerlerde de eken varmış bulabilirsem bitkiyi de alacağım evde yetiştirmek için deneyeceğim. aslında iyi bir tanıtım yapılmalı ve tatlı beyaz zehirden hepimiz kurtulmalıyız diye düşünüyorum.
    pek çok sayfada birinin linkini bırakıyorum sana da bakmak istersen. sevgiler öpüyorum.

    http://www.happycenter.com.tr/saglik/seker-yerine-dogal-seker-stevia-bitkisi/

    YanıtlaSil
  3. En önemli olanı unutmamak...
    Hayatın girdabında kaybolmamak...
    Bir süredir, sadece dünki konuştuğmuz mevzulara odaklanmış haldeyim Şerim...
    Yazının başındaki kıssadan hisse isenin benzer versiyonları fazlası ile günümüzde yaşanmakta...
    Kurabiyelere gelecek olursam, ellerine yüreğine sağlık balım benim.
    Öpüyor seni Gisi'n...

    YanıtlaSil
  4. ellerine sağlık kurabiyeler çok tatlı olmuş

    YanıtlaSil
  5. muthiş bir tatlı bu ellerine sağlık en kısa zamanda bende yapmak ıstiyorummm :)

    YanıtlaSil
  6. ablacım ellerine sağlık kurabiyelere bayıldımm:)
    öpüyorumm..

    YanıtlaSil
  7. Canım benim tabağıma aldım
    yaptığın lezzetlerden hepsinden koydum o baklava ne öyle canım mmmmmm
    OHHH yiyenlere şifa olsun
    Kuzum beni merak etmiş daha iyiyim.
    ama başımmm ağrıyor netin başına geçmeye hasretim.
    Kuzum sayfayı biraz daralt çok açmışsın yanlarıda görsün ziyaretçilerin.
    Sevgiler:)))

    YanıtlaSil
  8. bir malatyalı olarak bayıldım...ellerine sağlık...öpüyorum...

    YanıtlaSil